49. Ulusal Mimarlık Öğrencileri Buluşması (UMÖB)’24

“Hey! Mimarlık ve tasarım tutkunu,

49. Ulusal Mimarlık Öğrencileri Buluşması bu yaz Eskişehir’de. 8 – 14 Temmuz tarihleri arasında seni Eskişehir’e; şehrin büyüleyici atmosferiyle birlikte tasarımı, öğrenciliği, kültürü, mimarlığı,

hayatı ve daha önemlisi kendini keşfetmeye davet ediyoruz! Fazlarınızı ortaya dökmeye hazır mısınız?

Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerden gelen tüm tasarım öğrencilerini Türkiye’nin en büyük mimarlık ve tasarım etkinliğine bekliyoruz.

Şehrin tarihi evlerinden çeşitli müzelerine, modern sanat galerilerinden huzur verici manzaralarına, hareketli sokaklarından sessiz parklarına kadar her kısmını birlikte keşfedecek, konuklarımızla ve atölyelerimizle birlikte öğrenecek, birlikte üretecek, birlikte deneyimleyecek; hem kendi Faz’ımızı hem de bu şehrin Faz‘ını irdeleyeceğiz. Unutulmaz yolculuğu seninle paylaşmayı çok istiyoruz ve seni aramızda görmek için sabırsızlanıyoruz, tüm detaylar için takipte kalın…

Katılımcı, Atölye yürütücüsü ve Depo Bellek başvurularımız başladı! Hep beraber eğlenip öğreneceğimiz Ulusal Mimarlık Öğrencileri Buluşmasında senide aramızda görmek için sabırsızlanıyoruz.”

Başvuru formuna @umob1993 hesabından ulaşabilirsiniz.


Tema Manifestosu

FAZ

Daha ne kadar yürümeliyim?

Varmak için az-dan çok-a…

Nereden geldim, nereye gidiyorum?

Bilemiyorum…

Bu şehrin sokaklarında.

Sokak lambalarından akan farklı bir alfabe,

Bu dili zor olsa da sökmeye çalışıyorum.

Gel beni bul, beni bul, söyle…

Bu şehirde kendimin hangi evresindeyim?

Fransızca phase kökeninden gelen sözcüğün Türkçe karşılığı “evre” olarak kullanılıyor dilimizde. Bu şehirde süregelen yaşantımız, her birimizin benlik kavramını şekillendiren hayat evrelerinden

sadece bir tanesi. Eski-şehir kimimizin hayatı için bir geçiş evresi, kimimiz için bir oluş evresi, kimimiz içinse bir arayış evresi. Fazlar arası bu karşılıklı ve dinamik geçiş hali oldukça öznel,

süresi ise bir hayli izafi vaziyette.

Bu evreler, kişisel yolculuklarımızı ve içsel dönüşümlerimizi temsil eder. Eskişehir’de geçirdiğimiz her an; yeni bir keşfin, yeni bir deneyimin habercisidir. Şehrin sokaklarında dolaşırken benliğimizin farklı yönlerini keşfederiz. Bazen bir sokak lambasının altında durup düşünürüz, bazen de bir kafenin penceresinden dışarıya bakarken geleceğimizi hayal ederiz.

Peki siz bu şehirde benliğinizin hangi evresini yaşıyorsunuz? Ya da Eskişehir sizin yaşantınızın hangi evresine müdahil oldu? Siz şu an hangi fazındasınız kendinizin?